Genel Başkanımız Sayın Mustafa Sarıgül, 25 Nisan 2022 Pazartesi günü haftalık basın toplantısı gerçekleştirdi.

SESSİZ KALAMAZ, SUSUP OTURAMAZDIM
Türkiye Değişim Partisi milletimizin hiçbir sıkıntısına, hiçbir derdine, hiçbir sorununa, duyarsız kalamaz.
Çünkü Türkiye Değişim Partisi, milletin derdini, derdi bilen, milletin derdiyle dertlenen partidir.
Aylardır, ülkemin dört bir köşesini geziyorum. Gittiğim yerlerde, mahkûm aileleri, bana öyle şeyler anlattılar ki sessiz kalamazdım.
Cezaevlerindeki, kader mahkûmlarından, bana öyle sorunlar ulaştı ki susup oturamazdım.
Bu nedenle 9 Nisan’da, bir af çağrısında bulundum. Bu çağrıyı yapmak, bize düşerdi. Çünkü Türkiye Değişim Partisi, çaresizlerin, ezilmişlerin, yok sayılanların, dışlananların, hakkını arayanların partisidir.
Bu çağrıyı yapmak, bize düşerdi. Çünkü Türkiye Değişim Partisi, Türk siyasetine, insaf, vicdan ve merhameti getiren partidir.
TOPLUMSAL BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR
Ülkemizde, son yıllarda yaşanan ekonomik kriz, işsizlik, geçim sıkıntısı ve; kutuplaşma nedeniyle, toplum gergin, toplum huzursuz, insanlar mutsuz.
Toplumsal barışa ihtiyacımız var. Siyasi partilere düşen görev bu ortamın sağlanmasına öncülük yapmaktır.
Yaşanan ekonomik sıkıntılar, eşitsizlik ve haksızlıklar, maddi ve manevi yıkımlara, hatalara neden oldu.
Cezaevindeki kişi sayısı, Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaştı. 7 kişilik bir koğuşta, 30-40 kişinin kaldığına dair şikâyetler var.
Demek ki, cezaevleri; bırakın ıslah etmeyi, mahkûmların, en temel ihtiyaçlarını dahi artık karşılayamıyor.
DEVLETİN GÖREVİ ADİL YARGILAMAKTIR
Yapılan adli hatalar nedeniyle, haksız yere, cezaevine düşenler var. İşlediği suçla, aldığı ceza orantısız olan mahkûmlar var.
Devletin görevi adil yargılamaktır. Her ne sebeple olursa olsun, adil yargılanmadığı için, bir kişinin dahi, özgürlüğünden mahrum kalması, insani ve vicdani açıdan kabul edilemez.
Bu gerekçelerle, bugün buradan, bütün siyasi partilere bir kez daha çağrıda bulunuyorum:
Gelin hep birlikte, bir af çıkaralım, adı da; “toplumsal barış” affı olsun.
Devletimizin güçlü ve adil olduğunu, vicdanlı, şefkatli ve merhametli olduğunu gösterelim.
Kader mahkûmlarına, geçmişi geride bırakma, temiz ve yeni bir sayfa açma fırsatı verelim.
Aftan yararlanarak çıkacak olan, kader mahkûmlarına destek verelim.
Sabıka kaydı düzenlemesi yapalım, iş bulmalarına yardım edelim.
İş bulana kadar devlet yardımı sağlayalım. Mesleki eğitim verelim.
İş kurmak isteyenlere kredi desteğinde bulunalım. Psikolojik danışmanlık hizmeti verelim. Toplumla kaynaşmalarını sağlayalım.
9 milyon, mülteciye, 90 milyar dolar harcayan devletimiz, kader mahkûmlarına da yardımcı olmalıdır.
Sosyal sorunlarımızın, ekonomik sorunlarımızın, toplumsal sorunlarımızın, kamu düzenindeki, eğitimdeki, hukuktaki sorunlarımızın suçunu mahkûmlara yükleyip geri çekilemeyiz.
AFFET TÜRKİYE!
Buradan, sizin aracılığınızla Türkiye’min vicdanına sesleniyorum.
Affet Türkiye! Diyorum.
⦁ Haksızlığa uğramışlar için affet…
⦁ Anaların hasretini dindirmek için affet…
⦁ Çocukları sevindirmek için affet…
⦁ Özgürlük için, barış için affet…
⦁ Geçmişi geride bırakmak için affet…
Yaptığım bu, toplumsal af çağrısının, destek bulacağına inanıyorum.
Bizim insanımız, yüce gönüllüdür, affetmeyi sever.
Türkiye Değişim Partisi, siyasi çıkar hesapları yapan bir parti değildir.
Türkiye Değişim Partisi, sessizlerin sesi, kimsesizlerin kimsesidir.
Adamı olmayanların da adamıdır.
AF SİYASİ DEĞİL, VİCDANİ BİR KONU
Ben de, af çıkarmanın, kimin işine yarayacağı hesabını yapmıyorum.
Af konusunun, siyasi değil, vicdani bir konu olduğuna inanıyorum.
Ülkemizin her yanına, sevgi ekelim, dostluk ekelim, barış ve kardeşlik ekelim istiyorum.
Kader mahkûmlarının, umutlarını yeşertelim. Onlara, yaşama sevinci verelim istiyorum.
Kader mahkûmlarının, toplumla kaynaşmalarını, istiyorum.
Babasına kavuşan, bir yavrunun sevinci, evlat hasreti çeken, bir ananın, hayır duasını alsam, o bana yeter.
Adaletsizliğe uğramış, haksızlığa uğramış, bir kişi için bile, hak yerini bulsa, o bana yeter.